İzmir’in Buca ilçesinde bulunan 406 yataklı Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi’nin ana binası, 30 Ekim 2020’de meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremde ağır hasar aldığı için kapatıldı.

Şu anda sadece bazı poliklinikler ve acil servis düşük kapasite ile hizmet veriyor.

 

15 OCAK'TA AÇILACAK DEMİŞTİ

BirGün'den Berkay Sağol'un haberine göre, Buca’nın tek devlet hastanesi olan Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi’nin kapatılmasının ardından, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, aynı bölgede tam donanımlı bir hastanenin 15 Ocak’ta açılacağını açıklamıştı. Depremin üzerinden 6,5 ay geçmesine rağmen bu hastanenin ihalesi ancak 1 Mayıs’ta yapılabildi. Hastanenin en erken 4 ay sonra hizmete açılacağı duyuruldu.

HİZMET VEREN TEK DEVLET HASTANESİ YOK

İzmir’in en kalabalık ilçesinde pandemi sürecinde hizmet verecek tek bir devlet hastanesinin olmaması, bölgede yaşayan yurttaşları ve hastanede çalışan sağlık emekçilerini zor durumda bıraktı.

Seyfi Demirsoy Hastanesi’nde çalışan, SES İzmir Şubesi Hukuk Sekreteri hemşire Hava Akcan, “Buca’daki yurttaşlar, sivil toplum kuruluşları ve sağlık emekçileriyle birlikte yetkililerin sözlerini tutmaları için çalışmalar yaptık. Hastanenin ihalesi geçen haftalarda yapıldı ve yapım sürecinin bayramdan sonra başlayacağı yönünde bilgilerimiz var.

Gerek hastane yönetiminden gerekse kamuoyundan, 120 gün sonra açılışın yapılacağını öğrendik. Ancak hastane en erken eylül ayında, yani depremden yaklaşık 1 sene sonra hizmet vermeye başlayacak” dedi.

 

ÖZELE GİDEMEYEN HASTALAR MAĞDUR

Akcan, yurttaşların yaşadığı mağduriyeti ise şu şekilde anlattı: “Buca’nın nüfusu yaklaşık 500 bin ve bu ilçe, İzmir’in en büyük ilçelerinden. Buna bağlı olarak da sağlık hizmeti ihtiyacının çok fazla olduğu bi yer burası.

Eski hastane depremin ardından küçülerek Buca halkına, Buca Kadın Doğum Hastanesi ek binasında hizmet vermeye çalışıyor; ama elbette yetmiyor. Buradaki yurttaşlar daha çok özel hastanelere ya da çevre ilçelerdeki hastanelere gitmek durumunda kalıyor. Hiçbirine gidemeyen hastalar ise aylardır mağdur.”

Hastanede çalışan yaklaşık bin 850 sağlık emekçisinin de durumunun belirsiz olduğuna dikkat çeken Akcan, “Devamlı olarak bir geçici görevlendirme var. Bize İzmir’in depo hastanesi gibi davranıyorlar. Biz Seyfi Demirsoy çalışanları olarak yarın nerede çalışacağımızı bilmiyoruz. Pandemi ve sağlık emekçilerinin tükenmişliğinin yanında bir de bizim hastanenin durumundan dolayı çalışanların mağduriyeti daha da artmış durumda” şeklinde konuştu.

SÜREKLİ GÖREV YERİMİZ DEĞİŞİYOR

Hemşirelerin meslek tanımı olmadığı için ayrıca bir mağduriyet yaşadığını belirten Akcan, “Hemşireler hâlâ yardımcı sağlık personeli olarak görülüyor. Hemşirelik bir meslek, sağlığın en çok yükünü kaldıran kişiler hemşireler. En sık karşılaştığımız sorun sürekli bir görev yeri değişikliği.

 

Ben 26 yıllık bir hemşireyim ve yoğun bakım tecrübem olmamasına rağmen o alanda çalıştım. Bize ‘Siz hemşiresiniz, her yerde çalışırsınız’ tavrı gösteriliyor. Biz mesleğimizin görev tanımının tam yapılmasını ve yetkilerinin belirlenmesini, uzmanlaşmamızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Önce biz insanca şartlarda yaşamalıyız ki insanları yaşatalım” ifadelerini kullandı.