Moved Permanently

Türkiye’de her şey kirlendi…

Siyaset kirlendi. Yargı kirlendi. İktidar kirlendi. Ekonomi kirlendi.

Ahlak ve etik kurallar kirlendi. Ve ne yazık ki inanç ve ibadet anlayışı da kirletildi…

Bunların mecazi anlamda yazıldığını kabul edebilirsiniz.

Ama, bu son yazacağım tümce gerçeğin ta kendisi!

Ülke kirlenmekle kalmadı, Avrupa’nın çöplüğüne dönüştü…

***

Greenpeace Türkiye’nin verdiği bilgiye göre; Türkiye kendi atıklarını geri dönüşüm tesislerinde yok edemezken “Avrupa’dan rekor miktarda plastik atık ithal ediliyor.” Üstelik; “Yeterli denetimi yapılmayan bu plastik atıklar Türkiye’nin denizlerini, toprağını hiçbir ülkede görülmemiş bir şekilde kirlettiyor!

***

Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye gönderilen plastik atıkların miktarı 2004’ten bu yana 196 kat arttı.

Yalnızca Avrupa’dan 2020’de yaklaşık 660.000 ton plastik atık ithal edildiği ve geçen seneye göre plastik atık ithalatında yüzde 13 artışla her gün 241 kamyon dolusu atığın Türkiye’ye geldiği belirlendi…

Gelen plastik atıklar geri dönüşüm yöntemiyle ülkemizde güya yok ediliyor.

Ancak ithal edilen bazı çöplerin akıbeti ise tartışma konusu!

***

Dahası “Geri dönüştürülemeyen atıkların” lisanslı yakma tesislerinde imha edilmesi gerekirken, çevreye zarar veren yasa dışı yöntemlerle kasıtlı yangın çıkarılarak yakıldığı iddia ediliyor...

***

Nitekim Türkiye’de son yıllarda geri dönüşüm tesislerinde çıkan yangınların artışı dikkat çekiyor!

Yanan tesislere her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor.

Türkiye’de geçtiğimiz yıl 65 geri dönüşüm tesisinde çeşitli sebeplerle yangın çıkarken sadece bu yılın ilk 6 ayında 69 tesis yandı.

Son 5 yılda ise 188 tesis alevlere teslim oldu. Bazı tesisler ise yılda 3-4 defa yandı…

Anlaşılan o ki AKP iktidarı, Türkiye’yi sadece Avrupa’nın çöplüğü olarak görmüyor, havasını, toprağını,suyunu acımasızca peşkeş çeken ve de yurttaşlarının yaşamına saygı duymayan bir vahşi anlayış içinde!...

Ülkeye para gelsin de! Oysa kefenin cebi yok!

***

Hatırlarsanız emekçilerin son büyük hak arama eylemini TEKEL işçileri yapmıştı.

Kızılay’da TÜRKİŞ binasının önündeki eylemleri sırasında tüm yurttaşlarımıza ders verecek nitelikte açıklamalarda bulunmuşlardı.

O gün söylenenleri ne muhalefet ne çalışanlar ne de yurttaşlar anladı!

AKP iktidarı, en acımasız ve en insanlık dışı özelleştirmeyi, 2008 de “TEKEL’in sigara ve tütün bölümünün” satışında yapmıştı.

British/ American Tobacco; 1 milyar 720 milyon dolar vererek TEKEL’e ait Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya, Samsun ve Tokat sigara fabrikalarının sahibi oldu. BAT İstihdam garantisi bulunmayan sözleşmeyi gerekçe göstererek fabrikalarda çalışan 10 bin 818 TEKEL işçisinden 8 bin 247’sini işten atmıştı!

O gün yalnız bırakılan emekçiler yurttaşlara; “Bu iktidar bir gün sizi de yok sayacak!” demişlerdi…

***

Nitekim AKP iktidarı şimdi üreticileri ve dolayısıyla ülkeyi de yok sayan bir pervasızlık içinde!

1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan “yetki belgesi” almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapmak yasaklandı…

***

Bu karar, Adıyamanlı tütün üreticilerini doğrudan etkiliyordu.

Haklarına sahip çıkan üreticiler, alınan bu düşmanca kararı protesto ettiler!

Sedat Peker’in ifşaatlarına ses çıkarmayan iktidar, ekmeklerine ve emeklerine sahip çıkan Adıyamanlı çiftçileri yaka paça yakalayıp tutukladı…

Bu haksız icraat karşısında Çelikhan ilçesindeki MHP’liler istifa etti.

AKP’nin ortağı MHP rant uğruna kendi partililerine sahip çıkmadı…

***

TEKEL’in özelleştirilmesi sonrası, 18 yılda 405 bin olan tütün üreticisi, 57 bine,

160 bin ton olan tütün üretimi 82 bin tona düştü…

Türkiye’de kullanılan yerli tütün oranı ise yüzde 42’den yüzde 11’e geriledi.

Yani tütün üreten çiftçinin sayısı yüzde 86 azalırken, piyasanın yüzde 90’ı uluslararası şirketlerin eline geçti...

***

Oysa tütün, Türkiye’nin uluslararası marka değeri olan en önemli tarımsal ürünüdür!

Tütün; üretimi, ticareti ve tüketimiyle ülkenin siyasal, ekonomik ve toplumsal gücünü oluşturmuştur.

***

AKP iktidarı, bu önemli tarımsal zenginliğin üretimini kartellerin isteği doğrultusunda yok etmiştir…

Örneğin; 2017 yılında Türkiye, 352.6 milyon dolar karşılığı 51.028 ton tütün satarken, aynı yıl 99.773 ton karşılığında 522,7 milyon dolar ödeyerek tütün satın almıştır!

Yani AKP iktidarı üretecimize değil, başka ülkenin insanına hizmet etmiştir…

***

Kısaca AKP, kendini bu ülkeye ait hmediği için, bir yandan tüm ülke değerleri yok ediyor, diğer yandan ülkenin çöplük haline dönüştürülmesine katkı sunuyor!

Bu duruma daha ne kadar katlanılabilinir ki?