Her gün ve her yerde yurttaşlarımız yoksulluklarını dile getiren eylemler içindeler.
Çünkü her an daha da fakirleşiyorlar.
Elektrik, akaryakıt, doğalgaz ve gıda ürünlerinin fiyatları artıyor.
Üstüne, adeta haraç alır gibi yeni harç ve vergiler koyuluyor.
Tam bir kaos yaşanıyor…
***
İşi olanın geliri düştü. Zamlar altında inliyor!
İşi olmayan açlıkla karşı karşıya. Yarınları yok oldu. Umudunu yitiriyor…
Esnaf, köylü, memur, zanaatkâr fakirlik kıskacında.
Emekli hepten çaresiz, ilaca yapılan zam sonrası ölümüne bir adım kaldığını düşünüyor.
60 milyon yurttaş öfke içinde!
***
AKP çöktü!
Çökerken ekonomiyi de toprağa gömdü!
Sosyal güvenlik, can ve mal emniyeti ortadan kalktı.
Her sektörde fiyatlar günlük değişiyor.
Ne yatırımlarda ne de ticarette yaprak kıpırdıyor.
***
Yurttaşlar, “artık yeter” dedi.
Sokak ve alanları dolduruyorlar!
Korkmuyorlar! Sinmiyorlar!
AKP’yi yönetimden uzaklaştırmak ve hesap sormak için sandığın derhal önlerine konulmasını bekliyorlar!
Yaptıkları usulsüzlük, yolsuzluk, hırsızlık ve yurttaşı açlığa mahkûm eden pervasızlığının cezasını çekmesini istiyorlar!
5’li çete ve yandaşlarına peşkeş çekilen ülke kaynaklarının bağımsız yargı tarafından açıklanması için haykırıyorlar!
***
Bir ülkede siyasi iktidarların bittiğinin en somut göstergesi spor sahalarından sonra sanat ve sanatçının devreye girmesidir.
AKP iktidarının ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bittiğini yeşil sahalarda ve spor salonlarında yuhalandıklarında görmüştük. Bunu tescil eden en son örnek, Tarkan’ın “Geççek” şarkısıdır.
Sadece melodisi ya da görseli değil, sözleri de toplumu heyecanlandırmış, gelecek umudunu artırmıştır.
Muhalefetin yaptığı siyasetten daha çok, Tarkan’ın şarkısı kişilerin özgüvenini artıran güç olmuştur…
***
Nedeni belli.
Sanatın avangartlığı, yenilikçiliği yani yol göstericiliği, siyasetten daha çok etkin!
Toplum tarafından sanatçının, siyasetçiden daha samimi ve güvenilir bulunması!
***
Ve çünkü;
Nietzsche’ye göre sanat, mutlak hakikatin yokluğunda insanın anlamsızlık denizinde savrulup durmasını engelleyebilecek tek gemidir. Kişinin hem kendi varoluşunu ve hem içinde yaşadığı dünyayı dönüştürmenin en iyi yoludur.
Cicero, “Bir ressam, gölgelerde ve çıkıntılarda kim bilir bizlerin göremediğimiz neleri görür!”
Aristoteles, “sanatın bizi sakıncalı tutkulardan arındıran bir işlevi” olduğunu söyler…
***
Sanat, insan olmanın özüne dair yaratıcı bir güçtür.
Sanat aslında yaşamımızın her anında yaptıklarımız, duyduklarımız, htiklerimiz, hayal kurduklarımız yani yaşadıklarımız ama fark edemediklerimizi bize anlatan, gösteren ve de bilincimizi aydınlatan bir güçtür.
Çokça estetik yanına bakarız.
Güzel sözlerini özümseriz.
Hata ve yanlışlarımızı acı içinde gözlemleriz.
Yani İnsanın yaratıcı gücü, yaşadıklarının sonucu, hayallerinin dışavurumudur!
O halde sanatı yaratma ve deneyimleme konusunda bilinçli bir farkındalık kazanmak yaşamlarımıza doyum getirebilir.
***
Tarkan “Geççek’te tam da bunları dile getirmiş!
Ne demiş;
"Hep köşeye sıkıştırmadı mı?
Daha önce de sanki
Sırtımızdan vurmadı mı?
Bu kaçıncı darbe ilk değil ki
Düştük evet ama kalkmadık mı?
Biz hep hayata meydan okumadık mı?
Sen ferah tut içini
Biz neleri atlatmadık ki
Geççek geççek elbet bu da geççek
Gör bak umudun gününü gün etçek
Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman
O çiçekten günler çok yakın inan
Gitçek gitçek geldiği gibi gitçek
Her şeyin sonu var, bu çile de bitçek
Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman
O çiçekten günler çok yakın inan
Dayan, çoğu gitti azı kaldı
Yapma! Güze, kışa boğma yazını
Yakındır sabrın zaferi
Düştük evet ama kalkmadık mı?
Biz hep hayata meydan okumadık mı?
Sen ferah tut içini
Biz neleri atlatmadık ki
|